RAHİM AĞZI KANSERİ
Serviks kanseri olarak
adlandırılan rahim ağzı kanseri sebebi, kanser öncüsü
dönemleri iyi bilinen bir kanserdir. Tıpta ilk defa bir
yöntem uygulanarak tüm kadınların taranması ile kanser
öncüsü hastalık aşamasında hastalığın saptanarak tedavi
edilebildiği bu kanser, yıllar içerisinde giderek daha
az görünür olmuştur. Tarama testi olarak kullanılan pap
smear testi cinsel ilişkiye başlandığı sene ilki
yapılmak üzere yılda bir yapılmalıdır. Üç defa senede
bir yapılan pap smear testi sonuçları normal daha sonra
70 yaşında dek 3 yılda bir yapılabilir.
HPV denen insana özgü bir
virus ile serviks kanseri arasındaki bağ %100 e
yakındır. Cinsel dokunma ve temas ile geçen bu virüsün
yaklaşık 15 tanesi kanser açısından yüksek risklidir.
Ancak HPV 16 serviks kanserlerinin %50 sinde, HPV 18 ise
%20 sinde bulunmaktadır. İkisi birlikte tüm serviks
kanserlerinin %70 inden sorumludur. Son yıllarda bu iki
virüse karşı etkin aşılar çıkarılmıştır. (Bkz
HPV
aşıları)
Klinik bulgular: Çoğu
zaman anormal kanama ile kendini gösterir. Kanama daha
çok cinsel temas sırasında olmaktadır. Nadiren ikincil
enfeksiyona bağlı pis kokulu akıntı yapabilir. İlerlemiş
dönmelerde ağrı da eklenebilir. Normal jinekolojik
muayene ile kolaylıkla görülebilir ve biopsi ile de
tanısı kesinleştirilir.
Evreleme: Tüm
kanserlerde olduğu gibi tedaviye başlanmadan önce
hastalığın hangi evrede olduğu araştırılır. Buna
evreleme denir.
Tedavi: Erken evrede
yani hastalık rahim ağzına sınırlı iken radikal cerrahi
girişim yapılır. İlk defa 1898 yılında Wertheim adlı bir
bilim adamı tarafından yapıldığı için o zamandan beri bu
bilim adamının adı ile anılır. Rahim çevre dokuları ile
birlikte çıkarılır. Hastalığı sıçraması olası bölgesel
büyük damarların çevresindeki lenf bezeleri de
çıkarılmalıdır. Oldukça zorlu ve büyük bir operasyon
olan Wertheim ameliyatı iyi huylu hastalıklar için
yapılan histerektomilerden (rahimin çıkarılması) oldukça
farklıdır ve konularında uzman olan (jinekolog onkolog)
kişilerce uygulanabilmektedir.
Ameliyat ile çıkarılan
dokular ayrıntılı patolojik incelemeye tabi tutulur.
Lenf bezesine sıçrama tespit edilen ya da tekrarlama
açısından yüksek risk taşıyan hastalara radyasyon
tedavisi eklenebilir. Metastatik ya da nüks olgulara ise
kemoterapi verilebilir.
Özellikle erken evrede tespit
edilmiş ve uygun tedavi edilmiş olgularda tamamen
iyileşme %90 lar civarındadır.
|