Kısırlık ( İnfertilite)

Kısırlık Tetkikleri

Tüp Bebek

 

   Google
 
 

                                                 KISIRLIK TETKİKLERİ 

            Bir çift 1 sene korunmasız düzenli cinsel birleşme ile gebe kalamayınca kısırlıktan bahsedilerek tetkik aşamasına geçilir. İlk yapılması gereken tetkik semen analizidir. Erkeğin en az 3 günlük boşalmamayı takiben laboratuar ortamında masturbasyonla semen örneği vermesiyle yapılır. Semenin fiziksel özellikleri yanı sıra içerdiği spermlerin sayı, hareket ve morfolojik özellikleri incelenir. Semen analizi normal ise erkek faktörü yok kabul edilir. Erkeğin ayrıca muayene edilmesi de gereksizdir.

            Erkek faktörü ekarte edildikten sonra kadının yumurtlama testleri yapılmalıdır. Adet siklusunun 21. günü progesteron hormonu düzeyine bakmak çoğu zaman yeterlidir. Ayrıca follikül olgunlaşması adet dönemi başından itibaren seri vajinal ultrasonlar ile izlenebilir. Ayrıca idrarda LH ölçümü yapılabilir. Düzenli adet gören kadınların % 95 i yumurtlar.

            Yumurtlama olmadığı tespit edilen ya da kuşku duyulan kadınlarda yumurtlamamaya sebep olabilecek diğer faktörler gözden geçirilmelidir. Bunlar polikistik over hastalığı, tiroid bezi hastalıkları, prolaktin hormonu yüksekliği, kronik düşkünleştirici hastalıklardır. Hiç adet görmeme (amenore) özel olarak incelenmesi gereken bir durumdur.

            Yumurtalığın yumurta rezervi incelenmesi özellikle kadının yaşının 35 den ileri olması durumunda yapılmalıdır. Kadınlarda yumurta rezervi 35 yaşından sonra azalmaya başlar ve 45 yaşından sonra gebe kalabilmeleri oldukça zordur. Ayrıca yumurtalık cerrahisi geçiren hastalarda ve ailesinde erken yaşta menopoza giren kadın akrabaları olan hastalarda yumurta rezervi testleri daha genç yaşlarda da yapılmalıdır. Yumurta rezervini tayin amacıyla adetin 3. günü FSH ve estradiol hormonu seviyelerine bakılabilir. Yine adetin 3-6 günlerinde yumurtalıklar ultrasonla incelenerek yumurtalık hacmi ve olgunlaşmamış follikül sayısına bakılır.

            Kadında incelenecek son bölge fallop tüplerinin (kanalların) açık olup olmadığıdır. Döllenme fallop tüpleri içinde olmaktadır. Adet bitiminden hemen sonra HSG (Histerosalpingografi) çekilir. Kısa etkili bir anestezi ile uygulanabileceği gibi çoğu hasta için ağrısız olan bu işlemle vajinal yoldan rahim içine röntgen ışınlarını geçirmeyen bir madde verilerek röntgen filmi çekilir. Bu sayede rahim iç yüzeyi ve tüplerin açık olup olmadığı gözlenir. Bu film ile fallop tüplerinin fonksiyonu hakkında bilgi edinilemez. Nadiren film çekilmesi sonrası gebelik elde edilebilir.

            Öykü ve muayenede endometriosis, geçirilmiş jinekolojik cerrahi veya enfeksiyon bulgusu varsa tanısal laparoskopi yapılarak fallop tüplerinin açıklığı ve diğer periton boşluğu hastalıkları ve yapışıklıklar gözlenebilir. Önceleri çok sık başvurulan tanısal laparoskopiyi günümüzde daha çok tedavi edici amaçla kullanıyoruz. Genel anestezi gerektiren bir ameliyat olması tanısal olarak başvurulması gereğini oldukça azaltmaktadır.

            Yukarıda bahsedilen bu testler dışında yararı kanıtlanmamış, çoğu zaman para ve zaman kaybına neden olan testler de vardır. Rutin incelemede bu testlerin yapılmasını gereksiz buluyorum.

               

                                                                                                   Copyright 2008 © Tüm Haklari Saklıdır.